Piyasaların merakla beklediği veri dün açıklandı. ABD’de tarım dışı istihdam ekim ayında 150 binle 180 binlik beklentinin altında artış gösterdi. Verinin ardından altının ons fiyatı yeniden 2 bin doların üzerine çıktı. 23 Ekim 1856 gören gram altın ise veri sonrası haftanın son işlem gününde 1859 ile rekor tazeledi.
CNN’in aktardığına göre konuyla ilgili Ata Yatırım Hazine GMY Etem Öztekin açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
Çarşamba günkü Fed tutanaklarından sonra Amerika ekonomisinde haftanın son işlem gününde gelen zayıf işgücü piyasası verileri ile Fed’in faiz indirimi beklentisi piyasada yaklaşık 2 ay önceye çekilirken aynı zamanda Amerikan hazine tahvilleri eğrisinin orta ve uzun vadeleri yaklaşık 15-20 baz puan aralığında aşağıya geldi. Bu gelişmeler de, İsrail-Filistin savaşından sonra ciddi bir yükselişe geçen altın fiyatlarına destek vererek ons fiyatının 2000 dolar seviyelerine kadar yükselmesine sebep oldu. İçerde ise dolar TL kurunun bir süredir yukarı yönlü, kademeli olarak artışı sonrasında gram altın fiyatında da rekor seviyeleri görmüş olduk.
Öncelikle Fed’in faizleri sabit tutması piyasa oyuncuları tarafından beklenen bir aksiyondu. Ancak Fed tutanakları ve Başkan Powell’ın soru-cevap bölümündeki yorumlarından sonra global risk iştahında artışı ve doların diğer ülke para birimleri karşısındaki güç kaybını gözlemledik. Özellikle cuma günü Amerika’daki tarım dışı istihdam ve işsizlik oranı verilerinin beklenenden kötü gelmesi, bir gün önce açıklanan Fed tutanaklarındaki güvercin söylemleri destekler nitelikteydi. Bu da riskli varlıkların değer artışını güçlendiren bir gelişme oldu.
ALTIN FİYATLARI, ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE NE OLACAK?
Altın fiyatının, önümüzdeki dönemde yine jeopolitik gelişmeler ve Amerika ekonomisinden gelecek verilere göre şekilleneceğini düşünüyoruz. Bu bağlamda bir süredir dillendirdiğimiz yukarı yönlü potansiyel hâlâ devam etmekle birlikte, İsrail-Filistin savaşında bir süredir dillendirilen ateşkes ihtimallerine bağlı olarak aşağı yönlü risklerin mevcut olduğunu düşünüyoruz.
Jeopolitik risklerin, yatırımcıların kâr alma isteğiyle birleşmesi neticesinde son haftalarda borsada gördüğümüz satışların, haftanın son iki iş gününde olumluya döndüğünü takip ettik. Önümüzdeki dönemde açıklanacak olan bilançolar ile beraber, bahsettiğimiz jeopolitik risklerde olumsuz bir haber akışının olmaması durumunda borsadaki aşağı yönlü baskının azalmasını bekleyebiliriz.”
Dinamik Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Ceyhun Yavaş ise açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“İsrail ile Hamas arasındaki gerginliğin zamana yayılmış olsa da yatırımcı tercihlerinde ciddi bir değişikliğe sebep olduğunu düşünüyoruz. Jeopolitik gerilimin tırmandığı zaman diliminde yatırımcıların tercihi güvenliği liman şeklinde gerçekleşirken ABD’nin borçluluğunun yarattığı etki ile ABD 10 yıllık tahvil getirilerinde kritik olan yüzde 5’lik seviye aşıldı. Hafta içerisinde Fed’in de yapmış olduğu açıklamalar sonrasında tahvil getirilerinin faiz artırım görevi gördüğünün yinelenmesiyle birlikte ABD tahvil getirilerinin gevşemenin ve sonucunda bunun altın fiyatlarında da katalist bir etken yarattığı görüşündeyiz.
FED FAİZ ARTIRIMINA ARA VERMEYE DEVAM EDER Mİ?
Fed’in 2024 yılı için faizlerin kısıtlayıcı seviyelerde kalacağı ve geçtiğimiz faiz kararında da tahvil getirilerindeki yükselişin faiz artırımı etkisi yarattığı da ifade edilmişti. Bu söylemlerin yanı sıra artan jeopolitik risklerin yanı sıra ABD’deki bankacılık sektörüne yönelik riskler ve şirketlerin geleceğe yönelik kötümser senaryoları Fed toplantısı öncesinde faiz sabit bırakacağına yönelik beklentileri yüzde 98 oranında fiyatlanmığını gözlemlemiştik. Bu fiyatlanmanın etkisiyle pek bir volatilite artışı da görülmedi.